26 Haziran 2012 Salı

En Küçük Olmak

  Ailenin en küçüğünün; kardeşlerin en rahatı, en çocuğu ve en özgürü olduğu tabusunu yıkmak amacıyla, beş kardeşli bir ailenin en küçük çocuğu olarak bu yazıyı yazma teşebbüsünde bulunuyorum. Her gittiğim ortamda en küçük olmamı avantaj olarak dile getiren ortanca veya büyük kardeş statüsündeki bireyleri gördükçe de bu yazıyı yazma güdüme engel olamadım..
  En küçük olmak, asla büyümemektir, çoğu insan için. Bence en küçük olmak, herkesten daha ziyade büyümektir. Yaşamadan tecrübe kazanmaktır. Elini yakmadan yanığın acısını bilmektir. O ünlü yollardan geçmeden yolların mimarisini ezberlemektir. Nasihatı duymak değil; görmek, şahit olmaktır. 'Ben yaptım, sen yapma..'lara maruz kalmak ve o sorumluluğun altında olduğunu hissetmektir..
  Hiç iyi tarafı yok mudur peki en küçük olmanın? Elbette ki vardır. Hem de öyle bir iyi tarafı vardır ki dezavantajların hepsini nötrler. Anne-Baba olmadan o duyguyu hissetmek... Yeğen sahibi olup o küçücük, mükemmel varlığa özlem duymak... İşte bu her şeye bedeldir. Kim demiş en küçük olmaktan şikayet edilir diye? Siz hiç yeğen sevgisini tatmadınız sanırım...

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder